Kanserden ölümler azalıyor

Amerikan Kanser Derneği’nin verilerine göre kanserden ölüm 1991 yılından 2016’ya gelindiğinde %27 oranında azalmıştır. Bu da kanserden ölenlerin sayısının yılda 2.6 milyon daha az olacağı anlamına geliyor. Kanser dışı sebeplerden ölümler azalmazken, kanserden ölüm oranlarının azalması sevindirici.
Bunda kanserden korunma ile ilgili önlemlerin daha çok alınıyor olması örneğin daha az sigara içilmesi, meme ve bağırsak kanserlerinde tarama ile erken tanı konulması ve tedavideki yeniliklerin rolü olduğu düşünülmekte. Gerçekten de kanserden ölüm kadınlarda %1.4, erkeklerde %1.8 oranında azaldı. Ayrıca ırklar arasındaki kanserden ölüm oranlarının eşitsizliği azalmakta. Bu verilerden yola çıkarak, önlemlerimizi alalım.
Aslında çok basit;
. Sigarayı bırakalım
. Sağlıklı beslenelim
. Düzenli egzersiz yapalım
. Obezite ile savaşalım

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TEDAVİSİNDE YENİ BİR İLAÇ

Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu (FDA) Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL) tedavisinde yeni bir enzimi onayladı. Kanda bulunan ve lösemi hücresi için gerekli olan asparagin isimli proteini parçalayan bir enzim olan calaspargas pediatrik ve genç erişkin ALL (21 yaşa kadar) hastalarında çeşitli ilaçlarla birlikte (kombine tedavi) kullanılmak üzere onaylandı. Bu yeni ürün benzerleri olan pegaspargaz ve asparaginazdan farklılık göstermekte; uygulama dozları arasındaki süre diğerlerine göre çok daha uzun olmakta.
Calaspargas Escherichia coli isimli mikroorganizmadan üretilen bir enzim olup plazma asparagin bu sayede azalmakta. Lösemik hücrelerin hayatlarına devam edebilmesi için asparagini dışarıdan almaya ihtiyaçları var, asparagin üretimi azalınca lösemik hücrelerin yaşam süresi de azalmakta. İşte calaspargas bu etkileri sayesinde kemoterapiyle birlikte kullanıldığında lösemi hücrelerini güçlü bir şekilde yok edecek görünüyor.

GRAFT VERSUS HOST HASTALIĞI TEDAVİSİNDE YENİLİKLER

Allojeneik kök hücre nakli yani sağlıklı bir vericiden hastaya yapılan nakillerden sonra verici hücrelerinin saldırı potansiyeline bağlı olarak %30-40 oranında akut graft versus host hastalığı gelişir. Nakilden sonraki ilk 100 günde görülen bu özel sorun, ciltte yaygın döküntüler, sarılık ve ishal ile kendini göstermektedir. Kök hücre nakli sonrası başarısızlığın önemli sebeplerinden biri olan bu hastalığın tedavisinde ilk olarak steroid (kortizon) kullanılsa da bazı hastalarda steroide yanıt alınamamakta. Bu durumda kullanılabilecek tedavi seçenekleri oldukça sınırlı. İtoluzumab denilen yeni geliştirilen bir ilaç steroid ile birlikte kullanıldığında ümit verici bulundu.

Lösemi Lenfoma Miyelom Hastaları ve Araştırma Eğitim Birliği Derneği (LLMBİR)
https://www.losemilenfomamiyelom.org/

Kategori Blog

Tags:


İlişkili Makaleler




Bir cevap yazın