Hüseyin Coşkun

Dinledim, inandım ve başardım

Merhaba ben Hüseyin Coşkun, bir kamu kurumunda işçi olarak çalışmaktayım ve yaptığım iş gereği 7/24 çalışmaktaydım. Şu an 39 yaşındayım, hikayem çok karmaşık neden karmaşık derseniz hastalığıma teşhis konması çok ama çok zaman aldı.

2009 yılıydı çok aşırı bir terleme ve bel ağrısı şikayetim vardı. Terleme dememe bakmayın bu öyle atlet değiştirme gibi değildi yatağa yattığımda altıma banyo havlusu seriyordum ve gecede iki defa değiştiriyorduk. Bununla birlikte sabah kalktığımda çok halsiz hissediyordum. Bir gün yaşadığım şehirde bu arada Çorum’da yaşıyorum şehrin en meşhur dahiliye doktoruna gittim durumu iyice anlattım doktor kan tahlili yaptırdı sonuçlar çıktı bana sonuçların çok iyi, bir problem yok herhangi bir şey gözükmüyor dedi ve ardından istersen terlemeni önlemek için sinir uçlarını yakalım diye bir öneride bulundu. Ben de hocam neden bu kadar sıkıntı oluyor onun çözümünü bulmak istiyorum bence bu çözüm değil dedim ve ayrıldım. Ertesi gün beyin cerrahi bölümüne gittim MR istendi ve çektirdim bu arada bende çok aşırı bir ağrı, yürürken zorlanmalar başladı derken sonuç çıktı.

Hocam, bazı istenmeyen şeyler gözüküyor sonuçta kemik dansitometresi çektirmek ve bazı testler yapmamız gerekli, dedi. Bu arada kurban bayramına iki gün var bana bol miktarda iğne ve ağrı kesici verdi ve bayramda nöbetçiyim bir sıkıntı olursa gelirsin dedi. Bu arada hayatımda ilk defa kazandığım para ile kurban kesecektim, köye gitmem lazımdı köye gittim ve kurbanı kestim derken yemeden tamamen yürüyemez bir halde 112 ile hastaneye kaldırdılar ve benim için ilginç ve bir o kadar da zor günler başladı.

Acılı sabahlar, uykusuz geceler, insanın en ufak bir ihtiyacını görmesi için bile birilerine muhtaç olduğu günlerim başladı tabi ailemin çektiği sıkıntılı günler de. Kendi kendime diyorum ben kanserim, sonuçlarda büyük çapta nodül yazıyor ama tıp böyle demiyor. İnsanın yaşamı bir anda gözünün önünden aynen bir film şeridi gibi akıyor 1.5 yaşında bir kızım, 2.5 yıllık bir evlilik, annem, babam tüm yaşantım bir anda gözümün önünde akıyor. Bu arada tatil bitti ve doktorum; “Hüseyin seni Ankara’ya sevk edeceğim istersen benim dediğim hocaya git istersen kendin bir hastane bul karar senin” dedi ve tabi biz bu arada durur muyuz Ankara’da bir Üniversite Hastanesi’nde hemen beyin cerrahi bölümünden ve yatak bulduk, hocaya söyledik hoca kendiniz bilirsiniz ama dedi sizin şu hastaneye ve şu doktorlara gitmeniz gerektiğini düşünüyorum, dedi. Biz bu söz üzerine düşündük ve bunda bir hayır vardır dedik ve hocanın söylediği hocamı aradık. Bu hocam benim hayatıma yön verecek iyileşmemde birinci faktör olacaktı. Daha sonra Ankara’ya hastaneye sevk oldum lakin yatak olmadığı ve kendi ihtiyaçlarımı kendim göremediğim için beni beyin cerrahi yoğun bakıma yatırdılar. Bir girdim en sağlam hasta benim orda bu sefer kendi halime şükretmeye başladım diğer hastaları görünce.

Gece gündüz kan, MR, tomografi, film çekiyorlar derken omurilikteki tutulumdan ameliyat etmeye karar verdiler ve ameliyat oldum, biraz rahatladım. Bu arada 90 gün oldu yoğun bakımda yatma sürem derken hafiften yürümeye başladım, beni yoğun bakım dışına aldılar. Dosyam aynı zamanda hematoloji polikliniğine de gidiyor. Zaman çok uzadı ve ortada geçmeyen ağrılar, acılar var ama onca teste karşın hastalık adı yok. Bir gün akşamüstü hocam, kulakları çınlasın burada benim yaşamıma yön veren insan, yanıma geldi; “Hüseyin, teşhis koyamadık lakin bizi bize bırakmıyorlar kemik iliğinden test yapılması lazım” dedi ve yeniden hayata tutunmamı sağlayacak, işinin en iyisi ve profesyoneli olan hocamı aradı, durumu anlattı ve ertesi gün tekerlekli sandalye ile hocamın karşısına çıktım. Kemik iliği biyopsisi yapılmaya karar verildi ve sonuç Büyük B Hücreli Non-Hodgkin Lenfoma çıktı. Bu noktada anladım ki tüm sonuçlar ve testler yok dese de işini gerçekten iyi yapan ve bilen bir hekimin deneyim ve tecrübesi, konusuna hakim olması ve en ufak bir noktayı atlamasının insan hayatının kurtulmasında büyük önemi var.

Hocam bana Hüseyin hastalığın adı bu, lakin tutulum omurilikte olduğu için kemik tutulumları biraz sıkıntı oluyor ama sorun yok elimizde tedavi şansımız var ve tedaviye hemen başlamamız gerekiyor, dedi. Başladık, iki kür kemoterapi aldım bu arada araç kullanmaya, yürümeye başladım derken bir MR çekindim ve sonucu beyin cerrahi ameliyat olmam gerektiğini söyledi ve dört kürden sonra ameliyat oldum ve çok ama çok sıkıntılı günler tekrar başladı. Metal adam oldum, korse ile hareket kısıtlılığı derken zaman geçti bu arada çok kilo aldım 105 kilo oldum hocam kilo vermemi söyledi ilaçların etkisinin daha iyi olması için 82 kiloya düştüm ve değerler kendiliğinden düzelmeye başladı ve tedavi bitti sonuç gerçekten mükemmel oldu. Takipler başladı bu arada hocam bana ne söylerse harfiyen yapıyorum kimseyi dinlemiyorum sadece hocamı dinliyorum bu arada artı parantez bir şey söylemek istiyorum o sıkıntılı dönemde insanın farklı yerlerde akrabası olması da fazla iyi değil niye derseniz babama gelip şu hastanede şöyle iyi doktor var şura daha iyi çocuğu oraya aldıralım gibi önerilerde bulunuyorlar. Babama bakıyorum canı sıkkın, soruyorum böyle böyle diyor, kafamı karıştırıyorlar. En son boşver babam hocamın üstüne hoca yok sen dert etme dedim ve sonuçta bitti tedavi.

Bir gün kontrol için hocamın yanındayım, “Hüseyin tedavi bitti lakin bu hastalığın nüks ihtimali %60, dedi ve bana yeni bir klinik araştırma var hastalığın nüksü engellemeye yönelik ona katılmak ister misin?” dedi ben de hocama bunca zamandır beraberiz, siz olmam gerekli diyorsanız tabi ki dedim ve bana tüm detayları hem kendi hem de araştırma görevlileri, sekretaryadaki arkadaşlar anlattı ve tereddütsüz kabul ettim başladım. Tabi bu arada iki hasta arkadaşı da ikna ettim. Toplam 13 kür ilaç aldım ve şansıma kullandığım ilaç çıktı.

Yıl 2019 oldu şu an çok ama çok iyiyim, hiçbir zaman hocamın dediği kontrolleri aksatmadım ve harfiyen yaptım. Hocam bana gelmene gerek yok istersen dediği halde yıllık yine kontrollerimi yaptırıyorum.

Ben insanların hastalıktan korkmamalarını, bugün çaresi olmayan bir hastalığın bile en yakın zamanda tedavisinin olabileceğine inanmaları istiyorum. Çünkü gerçekten hocalarımız çok ama çok çalışıyor ve klinik araştırmalarla çok güzel işler başaracaklarına inanıyorum.
Tüm hastaların önce kendilerinin iyi olacaklarına inanması öncelikli kural bence ve ondan sonra iyi bir moral ve ailesinin hastaya iyi bakması hastanın ruh haline göre ona yaklaşması önemli. Birde temizlik ve hijyene çok önem vermeleri gerekiyor. Hasta olduktan sonra ve hastalığın teşhisi konulduktan sonra bu konuda güvendiği doktoru bulmalı ve tedaviye ondan sonra başlanmalı. Erken tanı, iyi bir doktor ve doğru tedavi olmazsa olmaz!

Hüseyin COŞKUN

Kategori Ben de Kanseri Yendim



İlişkili Makaleler


Diyabet kanser riskini artırıyor mu?

Diyabet kanser riskini artırıyor mu?

Diyabet yani şeker hastalığı çağımızın önemli sorunlarından biri. Diyabet hastalığının kendisine bağlı uzun dönemde böbrek, göz ve kalp gibi organlar...

Cep telefonu melek mi şeytan mı?

Cep telefonu melek mi şeytan mı?

Cep telefonları… Hayatımızın vazgeçilmez parçaları… Her gün sabah kalktığımız andan gece yatana kadar hem iletişim aracı olarak kullanıp hem de...

Kanserden ölümler azalıyor

Kanserden ölümler azalıyor

Amerikan Kanser Derneği’nin verilerine göre kanserden ölüm 1991 yılından 2016’ya gelindiğinde %27 oranında azalmıştır. Bu da kanserden ölenlerin sayısının yılda...

Şekerli içecek ölüm riski demek

Şekerli içecek ölüm riski demek

Kolalı içeceklerin lösemi yapıcı etkisi bilinmekte iken, yeni çalışmaların sonuçları; şeker içeriği yüksek içeceklerle kalp hastalıkları arasında bir paralellik olduğunu...



Bir cevap yazın